Vodafone Türkiye, klasik paydaş çalıştayında sivil toplum kuruluşları, Vodafone çalışanları, tedarikçiler ve iş ortaklarından oluşan 38 kişilik paydaş kümesiyle bir araya geldi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre çalıştayda Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) alanındaki gelişmelerden ikiz dönüşüm çalışmalarına kadar pek çok konu ele alındı.
Vodafone Türkiye Paydaş Çalıştayı açılış konuşmalarını Vodafone Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (UN SDSN) Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Tamer Atabarut ve Vodafone Türkiye Kamu Politikası ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Senem Görel yaptı.
Vodafone Türkiye Paydaş Çalıştayı’nda 6 moderatör yönetiminde 2 saat boyunca paydaş beklentileri ve analiz önerileri tartışıldı.
Çalıştayda paydaşların Vodafone ve paydaş ekosistemi içinde sürdürülebilirlik alanında ne tür çalışmalar yapılabileceği, şirket içinde ve Türkiye’de sürdürülebilirlik konularının daha fazla sahiplenilmesi ve bu doğrultuda düşünce liderliği sağlanması, dijital teknolojilerin gücünü kullanarak paydaşların çevresel sürdürülebilirliklerine yardımcı olacak ürün, hizmet ve projelerin sunulması konularında fikirler geliştirildi.
Çalıştayın çıktıları, Vodafone’un bir sonraki Çevresel, Sosyal ve Yönetişim Raporu’na girdi sağlarken, Vodafone’a yıl boyunca paydaş beklentilerini nasıl karşılaması gerektiği konusunda rehberlik edecek.
Vodafone, tüm dünyada hedef odaklı bir şirket olma hedefiyle faaliyetlerine devam ediyor. Daha yaşanabilir bir gelecek için insanları birbirine bağlamayı hedefleyen Vodafone, Dijital Toplum, Kapsayıcılık ve Çevre olarak belirlediği odak alanlarında paydaşları için değer yaratıyor.
Bu doğrultuda teknolojinin gücünü kullanarak toplumun dijitalleşmesi için çalışıyor, herkesi kapsayıcı olma ve toplumda kimseyi geride bırakmadan çalışma anlayışını benimsiyor ve çevresel sürdürülebilirliği odağına alarak gezegenimizi korumaya yönelik çalışmalar yürütüyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Süel, dünyanın yeşil ve dijital dönüşüme hızla hazırlandığını belirterek, yapay zeka, 5G, nesnelerin interneti gibi dijital teknolojilerin kullanımının birçok departmanda verimliliği artırdığını ve emisyonların azaltılmasına değerli katkılar sağladığını belirtti.
Suel dedi ki:
“Dijital Avrupa’nın yaptığı araştırmaya göre dijital teknolojiler ürettiklerinin 9,7 katı emisyon tasarrufu sağlayabilecek. Dijital ve yeşil dönüşümü sağlayarak çevresel ve toplumsal sorunlara birlikte daha güçlü çözümler üretebiliriz. Yeşil dönüşüm sürecinde şubemiz hem kendi karbon ayak izini azaltmak hem de ekonominin her alanında ihtiyaç duyulan sürdürülebilir çözümleri sağlamak açısından değerli roller üstleniyor. Uzun ve kısa vadede alınacak önlemler, izlenecek yol haritaları ve kurulacak işbirlikleri gelecek yaşamımızı şekillendirecek.”
BM SDSN Türkiye Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Atabarut ise Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 Küresel Riskler Raporu’na göre 10 yıllık dönemde iklim krizi ve biyoçeşitliliğin kaybı ön plana çıkarken, iklim krizinde iş birliğini güçlendirmenin ve yeşil ekonomiye geçişi geciktirmemenin değer kazandığını belirtti.
Ataburt, iklim değişikliğinin sürdürülebilir kalkınmayı ve tüm ekosistemi tehdit eden en öncelikli küresel risk olduğunu açıkladı.
İçinde bulunduğumuz çağın ekonomik, ekolojik ve sosyal açıdan sürdürülemez, gıda, elektrik ve finansal krizlerin devam ettiği, ekosistemlerin hızla yok edildiği, biyoçeşitliliğin azaldığı, iklim krizinin etkilerinin çok büyük olduğu bir dönem olduğunu belirten Atakurt, “Çözüm sürdürülebilir kalkınmada yatıyor. Gelecek için plan yaparken öncelikle gezegenimizin sınırlarına saygı duymalı ve birbirimize bağlı olduğumuzu anlamalıyız.” sözlerini kullandı.
